Ildır: Parıltı, parlayış - Alacakaranlık
Ildız: Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
Ilgar: Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
Ilgaz: Atın dört nala koşması - Akın, hücum - Çankırı'nın merkez ilçesi - Bir dağ
Ilgaz: Hücum, akın - Bir dağ
Ilgın: Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç
Irmak: En büyük akarsu, nehir
Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Işık: Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
Işıkhan: Işıklı han
Işılay: Ay ışığı, mehtap
Işıltı: Parıltı, titrek ışık
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ışık çizgisi
Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
Itır: Güzel koku / Çiçek
İdil: Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - İçten, saf aşk
İlayda: Su perisi
İlbey: Egemen olan
İlcan: Ülkede en sevilen
İlcan: Ülkenin canı, sevdiği
İlgi: İlişki - Yakınlık duyma
İlgin: Yabancı, gurbette yaşayan
İlham: İçe doğma, esin
İlhan: Bir ülkenin egemen hanı
İlkan: İran'da devlet kuran Türk hükümdarı
İlkay: Ayın ilk günlerindeki hali
İlkay: Ayın ilk hali
İlkben: Ben ilk'im anlamında
İlkcan: İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İlke: Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İlke: Temel düşünce, ana görüş ve inanış
İlker: İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İlkin: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İlkin: Önce, öncelikle
İlknur: Ayın ilk hali
İlksen: Önce sen anlamında
İlkyaz: Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İlsu: lkenin suyu, bereketi
İltekin: Tek eşsiz ülke
İlter: Yurdunu seven, koruyan
İlter: Yurdunu seven, koruyan
İmge: Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
İmren: Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği
İnal: Kendisine inanılan
İnan: Dizgin - Yönetme - İman
İnci: İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İpek: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İrem: Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İsmail: İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İşcan: Çalışkan
İyem: Güzellik
İzel: İz + El /El izi anlamında
İzgi: İyi, güzel, adaletli